Anadolu16.com

Pabucu dama atmak gerekir mi?  

05.09.2023
A+
A-

Atasözleri ve deyimler, bizlerin kültür değerlerimizi, geleneklerimizi ve duygularımızı yansıtır.

Yıllar önceki toplumsal olaylardan esinlenerek günümüze kadar gelse de, kim/kimler tarafından söylendiği bilinmez değerlerdir. Yol göstermek ve örnek teşkil etmesi açısından yaşamımızda önemli bir yer elde eder.

***

Bazı atasözlerimiz vardır ki, güncelliği ve önemini halen sağlamakta olup, konuşma sırasında çok kez de kullanırız. Ama bazı atasözlerimizde, maalesef gelişen toplumsal ve sosyolojik olgulardan sonra bizleri şaşırtacak düzeydedir.

Beni hayrete düşüren, kısacası şaşırtan bazı atasözlerimiz;

Kızını dövmeyen, dizini döver…

El/etek öpmekle ağız kirlenmez…

Etliye, sütlüye karışma…

Akan su pislik/yosun tutmaz…

Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün…

Körle yatan, şaşı kalkar…

Çocuksuz kadın, meyvesiz ağaca benzer…

Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin…

vb… 

 

Ben de bu yazımda. ‘pabucu dama atılmak’ deyimini ele alacağım.

*** 

Herkes tarafından bilindiği gibi bu deyim; gözden düşmek, itibarsız hale gelmek, değersizleşmek, dışlanmak, aşağılanmak vb. anlamında kullanılır.

*** 

Pabuç neden dama atılır?

Bu deyimin gerçeğini aramak için Anadolu Selçuklu dönemindeki ‘Ahilik Teşkilatı’ ve geleneğini incelemek gerekir.

Esnaflık, örnek bir meslek olduğu için en önemli özelliği doğruluk ve dürüstlük ilkesidir.

Günümüz esnaf teşkilatının temel taşını oluşturan Ahilik geleneğinde, hileli iş yapan esnafın örnek teşkil etmesi için işyeri kapatılarak o mesleği yapmasının önüne geçilirdi.

Ahilik Teşkilatı, Ahi Evren/Evran tarafından Hacı Bektaş-ı Veli’nin önderliğinde kurulan bir mesleki ekonomik ve toplumsal dayanışma teşkilatıdır. Ahi kelimesinin anlamı; kardeş, cömert ve Ahilik ocağından olan kimse şeklindedir.

Ahilik Teşkilatı, Selçuklular döneminde ekonomik ve ticari faaliyetlerinin yanı sıra, askeri ve siyasi faaliyetlerde de bulunmuştur.

Ahilik, iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin ve yardımseverliğin birleştiği bir oluşumdur.

Sanat erbabı yani zanaatkarın yaptığı işte hile olmamalıdır. Kalitesiz, yetersiz, kısacası içinde ‘hile’ olan ürünü imal eden, piyasaya süren ‘haksız ve keyfi  kazanç’ yolu ile rekabet ortamını bozan esnaf cezasız kalmazdı.

Bu deyimin ana unsuru ‘pabuç’ yani ayakkabı.

Aldığınız pabuç, (ürün) imalat hatası içeriyorsa veya hileli üretim olmuşsa, imal eden esnaf, birliğine çağrılarak hesap sorulur ve ürünün yenisi veya para iadesi şeklinde sorun çözülmüş olurdu.

Hatalı ürün olan pabuç da, örnek teşkil etmesi veya kullanılmaması için ‘dama’ atılır.

Dama atılan ürün, o usta için mesleki açıdan, tüketici memnuniyeti, itibar, şeref ve onuru açısından çok önemlidir.

Elbette bu tür olaylar, mesleki açıdan o esnafın güvenilmez, mesleğini yürütemez anlamına gelmektedir.

Esnaf hakkında ‘pabucu dama atıldı’ denilmesi, o mesleği yapabilmesinin zor olduğunu göstermektedir.

 

Eğer ki, bir mevkiye torpil ve adam kayırma yöntemi ile geliniyorsa ki, günümüzde siyaset, işin ehli olmayanları önemli kademelere getirmektedir.

Bu tür eylemler, ülkede adalet ve huzur duygusunun yok olduğunun belirtisidir.

KPSS sınavlarını kazanıp da, sözlü mülakat da, torpili olmadığı için elenenlerin yerine, başkalarının atanması…

Milli bir sporcunun hiç eğitim almadığı bir dalda kamu bankasının yönetim kurulu üyeliğine getirilmesi…

Sırf imam hatip, ilahiyat mezunu olmaları sebebiyle, akıl almayacak derecede yüksek mevkilerde görev almaları…

Bir kişinin hiç alakası olmadığı halde birden çok yerden yüksek bedel/ücret almaları vb. örnekler, maalesef halen devam etmektedir.

Pabucu/pabuçları dama atmak gerekir mi?

Söylemi ve deyimini günümüze uyarladığımızda, elbette pabuçlar dama atılmalıdır!!! 

Sağlık, sevgi ve hoşgörü ile kalınız…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.