Anadolu16.com

Futbolcuların Tarım Aşkı

28.11.2023
A+
A-

Siyaset kurumunun bir tımarhaneye döndürdüğü Türkiye’de gündem, deliliğe övgülerle devam etmektedir. Bu övgülerle, halka nefes aldırmayan yoksulluklar, yolsuzluklar, yasaklar gözden ırak tutuluyor. Bu 3Y düzenini kara para aklayarak ele veren Dilek Polat gibilerin pembe hikayesi bitmeden, bu kez ünlü futbolcuların yasadışı saadet zinciri denen acayip hikayesi vizyona sürüldü.

Dünyadaki ünlü futbolcuların hatırı sayılır miktarlarda para kazandıklarını biliriz. Kimi parasını toplumun ihtiyacı olan yerlere harcayarak halkın gönlünde taht kurup adını kalıcı kılar, kimi de dünyayı umursamadan yaşadığı lüks hayatına para yetiştirmek için yasadışı yollara başvurur.

Oysa spor evrensel olduğundan, sporcunun da kişiliğinde evrensel değerleri taşıması gerekir. O yüzden Atatürk, “Ben sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklısını severim” der. Öyleyse bilhassa Türk futbolcuların, evrensel ahlaka uyan bir yaşamı tercih etmesi gerekmez mi?

Hafıza-i beşer ülkenin soyulmasıyla ilgili konularda nisyan ile malul olmamalıdır. Kimi futbolcuların, top yerine “suç geliri” peşinden koşarken kırdıkları ceviz, keşke onların bugünkü “ortalama zekanın altında olmak” şeklinde kamuoyuna yansıyan hikayeleriyle sınırlı olsaydı!

27 Şubat 2005’te Radikal Gazetesinde “Destek Mi, Köstek Mi?” başlığı ile tam sayfa bir yazım yayımlanmıştı. O günlerde bizzat hükümetin eliyle Türk tarımının bitirileceğini öngören bir devlet memuru olarak o yazıyı kaleme almıştım. “Tarımda Reform Projesi” kapsamında “Doğrudan Gelir Desteği” adıyla tarımsal üretime değil de sadece arazi varlığına destek verilmekteydi. Destekten yararlanmak için de üretici değil toprak sahibi veya kiracısı olmak yeterliydi. Ben de yazımda, hükümetin “Doğrudan Gelir Desteği” adıyla sözde tarıma yaptığı desteği eleştirmiş, özetle “Doğrudan gelir desteği diye çiftçiye verilen paranın, tarımı güçlendirmek yerine çiftçiyi üretici olmaktan koparan bir ulufeden öteye gitmediğini ve bu ulufeden de gerçek çiftçilerden çok çiftçi olmayanların yararlandığını” örnekleriyle anlatmıştım.

Örneklerden biri, bu uygulama ile Adıyaman’ın Kahta ilçesinin tarım üretiminde Ankara Polatlı’nın yarısı bile değilken onun iki katı, hayvancılığın önde olduğu Ağrı’nın ise dünyanın yetmişten fazla ülkesine tarım ürünü ihraç eden Bursa’nın yine iki katı fazlası doğrudan gelir desteği almasıydı.

İkinci örnek de Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüplerinden çiftçilikle ilgisi olmayan iki futbolcunun, Trakya’da tarım dışı alanlarda bedava denecek bedeller karşılığında binlerce dekar arazi satın alıp bu destekten yararlanmak istemeleriydi. Allah’tan başvuruyu arazilerin bulunduğu yerde değil de belki de sahtekarlıklarını gözden uzak tutmak için götürüp Manisa’nın bir ilçesindeki tarım müdürlüğüne yapmışlardı. O müdürlük yanlışlıkla kucağına düşen bu skandalı adli mercilere bildirmişti. Soruşturma başladığında futbolcular kötü bir niyetlerinin olmadığını, her şeyin kendilerine araziyi aldıran ajansın işi olduğunu söylemiş ve amacına ulaşamayarak Türk kamuoyundan da özür dilemişlerdi.

On sekiz yıl sonra futbolcuların bu kez teknik direktörleriyle birlikte haram parayı çiftçinin hakkı olan tarımsal desteklerden değil de kendi ördükleri yasadışı saadet zincirinden kazanmaları hırsına, artık tarımcılar yerine birileri bir şey söyler herhalde!

  • Önder Gümüş/28 Kasım 2023
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.