Anadolu16.com

Kaçak ve kayıp silahlar

12.07.2021
A+
A-

Dünya’da ve Türkiye’de bireysel silahlanmaya karşı devletler ve sivil toplum kuruluşları faaliyetlerini en üst düzeyde gerçekleştiriyor olsalar da kaçak ve kayıp silah olaylarının önüne geçilemiyor.

Bireysel silahlanma Türkiye’de olduğu gibi birçok ülkede sosyal ve kültürel vaka olarak görülür. “At, avrat, silah” anlayışı her neslin bilinçaltına yerleştirilen bir gerçek olduğuna göre kaçak silahın bu kadar fazla olmasına şaşırmamak gerek.

Fakat kültürümüzdeki bu silahlanma olgusu hiçbir zaman topluma yönelik şiddette kullanılmamış sadece ailenin geleneklerine örf ve adetlerine bağlı olduğuna yönelik olarak değerlendirilmiştir.

Suç örgütü üyesi olduğu iddia edilen Sedat Peker’in gündeme getirdiği kayıp silahlar meselesi ise şimdilik kime ait olduğu bilinmemekle beraber kayıp silahlar meselesini yeniden gündeme getirdi.

Örneğin, 11 Haziran 2020 yılında Umut Vakfı Yöneyim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ayhan Akçan’ın açıkladığı raporda 2 milyonu ruhsatlı 20 milyonu ruhsatsız toplamda 22 milyondan fazla Türkiye’de silahın olduğu bilgilerine yer verilmişti. 2019 verilerine göre ise yıl içinde 3 binden fazla silahlı saldırının olduğu ve 2.211 kişinin öldüğü ayrıntısına yer verilirken kullanılan ateşli silahlarının çoğunun ruhsatsız olması ise ülke içinde kaçak silah varlığının ne kadar ileri boyutlarda olduğunu gösteriyor.

Önceleri kaçak silah denildiğinde genellikle Belçika, İtalya ve Alman tabancaları 7,65 ve 9×19 çapındaki tabancalar akla gelirdi, 12 Eylül 1980 öncesinde bu ülkelerden Bulgaristan yoluyla ülkemize çok sayıda mermi ve tabanca sokuldu. Sonuç derseniz halen tam olarak kaç kişi hayatını kaybetti, kaç kişi sakat kaldı bilmiyoruz.

Peker’in ülke gündemine taşıdığı kaçak veya kayıp silahlar iddiasının merkezinde Rus yapımı Kalaşnikof, bir başka ismiyle AK-47 7,62 çapında otomatik piyade tüfeği var.

Rus yapımı Kalaşnikof silahları nerelerde kullanılıyor derseniz hangi ülkede iç karışıklık varsa veya çıkacaksa o bölgelerde mutlaka bu otomatik piyade tüfeği vardır.

Örneğin; Afrika’daki iç karışıklıklarda katliamları inceleyin, kullanılan en yaygın silah Rus yapımı AK-47 silah türleridir. Afganistan’da Taliban, Irak ve Suriye’de IŞİD ve yıllardır ülkemizin başına bela olan PKK terör örgütünün militanları da yine bu silahları kullanıyorlar. Unutmayalım ki, 2017 yılbaşı gecesi İstanbul’un Ortaköy semtindeki Reina adlı gece kulübüne IŞİD militanı Abdulkadir Maşaripov’un düzenlediği saldırıda 39 kişi hayatını kaybetmiş, 79 kişi de yaralanmıştı ve bu saldırıda kullanılan silahta AK-47 Kalaşnikof’tu.

Rus yapımı AK-47 silahlar hafif olması kolay kullanımı nedeniyle terör örgütleri tarafından tercih ediliyor, fakat bu silahlar sadece Rusya’da üretilmiyor. Günümüzde yirmiden fazla ülkede AK-47 (Kalaşnikof)  modifiye edilmiş modelleri üretiliyor Türkiye dâhil.

2015 yılı verilerine göre 200 milyondan fazla AK-47 otomatik tüfeğin oldu uluslararası raporlara yansımıştı fakat günümüzde özellikle terör örgütlerinin elinde bu silahlardan ne kadar bilinmiyor.

Toplu katliamlarda kullanılan bu silahların devlet tarafından birilerine verilmesi akla birçok soruyu da beraberinde getiriyor.

Bu silahlar nereden geldi? 

Peker, silahları sandıkla teslim edildiğini söylüyor, bu ifade silahların devlete ait olduğunu gösterir ki durum sanıldığından daha vahim bir hal almış demektir.

Devlet envanterinde en iyi tutulan kayıtlardan birisi de silah kayıtlarıdır. Kriminal kayıtlara göre mermi çekirdeklerinin hangi silaha ait olduğu bilinmektedir ve bu kayıtlarda asla bir oynama olmazdı diye biliyorduk TBMM’de İçişleri bakanlığına verilen bir soru önergesine kadar.

TBMM’de verilen önergede “İçişleri Bakanlığı’nın verilerinde, 2014 yılında kayıp silah sayısı 14 bin görünürken, her ne hikmetse, bu sayı 2017 yılında 106 bine çıkıyor!.. Kayıp silah sayısı sadece 3 yılda yüzde 720 artmış durumdadır” denildi fakat bakanlık suskun kaldı. Yaklaşık 100 bin ruhsatlı silah çalındı veya kayboldu iddiasıyla kayıt dışına çıkarılmış durumda ve 2018-2019-2020 ve 2021 yıllarında kayıt dışı ne kadar silah var bilinmiyor.

Peki, bu kayıt dışına çıkarılan silahlar nerede?

Bilinmiyor.

BM raporlarına göre, “Çatışma bölgelerinde ihtiyaç duyulan silahların illegal yollardan üretimi için gereken parçalar çoğu zaman yasal şekilde üretim yapan silah üreticilerinden tedarik edilmektedir. Bu akışı sağlamak için süreçler karmaşıklaştırılarak silah ticareti ile ilgili kanunlar baypas edilmeye çalışılmaktadır. Bununla beraber ülkelerin çıkarları da illegal silah ticareti konusundaki tutumlarını etkilemektedir” deniliyor.

Kısacası kaçak silah konusu her devletin işine geliyor, hele ki iktidarların…

Kaçak silahın çok olduğu ülkelerde kan ve gözyaşı eksik olmaz, bugüne kadar da eksik olmamıştır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.