Türkiye’den flaş İsveç ve Finlandiya kararı

İsveç’te gerçekleştirilen Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonu sonrası Türkiye yapılan aşağılık eyleme dair tepkisini çok net bir şekilde ortaya koydu.

Ankara’nın talebi üzerine Türkiye-İsveç- Finlandiya üçlü mekanizma toplantısı iptal edildi.

Daimi Üçlü Mekanizma’nın üçüncü toplantısının Şubat ayı içinde Brüksel’de yapılması planlanıyordu. Mekanizma, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya giriş talebi sonrasında imzalanan Madrid Mutabakatı ile kuruldu.

Taraflar son olarak 2022 yılının Kasım ayı sonunda Stokholm’de bir araya gelmişti.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Salı günü Reuters’a verdiği demeçte Türkiye ile NATO görüşmeleri için birkaç haftalık araya ihtiyaç olduğunu söylemişti.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto Finlandiya’nın İsveç olmadan sürece devam edip etmeyeceği sorusuna ise “Bu konuyu şu an için tartışmaya gerek görmüyorum” yanıtını verdi ve “Üçlü görüşmelere devam etmek için ortalığın yatışmasını beklemenin daha doğru olduğunu düşünüyorum” diye eklemişti.

Haavisto “Dün Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile görüştüm ve orada seçimlerin yaklaşması nedeniyle durum yoğun ancak bu süreci ilerletebileceğimizi umuyoruz” demişti.

Haavisto ayrıca “Türkiye ile görüşmemizde de daha önce olduğu gibi iletişimimizin devam edeceği konusunda anlaştık” ifadelerini kullanmıştı.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ayrıca İsveç ile bugün görüşme gerçekleştirdiklerini ve birlikte başvurma politikasını sürdürecekleri konusunda anlaştıklarını ifade etmişti.

“PROTESTO YASA DIŞI DEĞİL”

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ise İsveç’in NATO üyeliğinin engellenme tehdidini reddettiğini ifade etmişti.

Stoltenberg, “İfade özgürlüğü İsveç’te ve diğer tüm NATO ülkelerinde önemli bir değer, bu tür protestolar yasa dışı değil” ifadelerini kullanmıştı.

ERDOĞAN SERT TEPKİ GÖSTERMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada aşırı sağcı Paluman’ın İsveç’te Türk büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim’i yakmasına sert tepki göstermişti.

Erdoğan “Milyarlarca müslümanın inancıyla birlikte 85 milyon Türk vatandaşın manevi şahsiyetine saldıran bu zihniyetin asırlardır bir arpa boyu yol alınmadığının şahididir. Bu sapkınlığı teşvik edenler, göz yumanlar hiç şüphesiz sonuçlarını da hesap etmişlerdir.

Senin güvenlik güçlerin, polisinin koruması altında bu ihaneti, namussuzluğu, alçaklığı, adiliği yapacak, onların korumasıyla biz müslümanlara ne yaptık diyecekler. Böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO’ya başvuru konusunda artık bizden herhangi bir hayırhahlık beklemeyeceği açıktır.

Terör örgütlerinde caddelerinizde, sokaklarınızda cirit attıracaksınız ondan sonra bizden NATO’ya girmesi için destek bekleyeceksiniz. Yok böyle bir şey. Madem bu kadar seviyorsunuz, koruyorsunuz, öyleyse ülkelerinin savunmalarını emanet etmeleri tavsiyesinde bulunuyorum” ifadelerini kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Biz bir şeyi söyleyince dürüst söyleriz, birileri bize namussuzluk yaptığında haddine bildiririz. İsveç yönetimi hak ve özgürlüklere bu kadar saygılıysanız önce Türkiye Cumhuriyeti’nin ve müslümanların dini inancına saygı göstereceksiniz. Bu saygıyı göstermiyorsanız kusura bakmayın bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz” diye eklemişti.

(Yeniçağ)