Özdağ, sığınmacıların ülkelerine dönüş planını anlattı

Zafer Partisi, ‘Anadolu Kalesi Projesi’ni tanıttı.

Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, Anadolu Kalesi Projesi ile sığınmacıların ülkelerine dönüş planını anlattı.

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, yaptığı basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu ve Genel Başkan Yrd. Albay Fikret Bayır ‘Anadolu Kalesi’ Projesini Türk halkına aktardı.

Özdağ,  sığınmacıların vatanlarına güvenli bir şekilde gönderileceği parti programını tanıttı.

Ümit Özdağ, şunları söyledi:

“Zafer Partisi, Türkiye’nin Irak ve Suriye gibi bir iç savaşa sürüklenmesine karşı çıkmaktadır. Zafer Partisi, ülkesinin parçalanmasına karşı çıkan Türk Milleti’nin iradesini temsil etmektedir.

Zafer Partisi’nin kuruluşunun 1.  Yılını 26  Ağustos’ta geride  bıraktık. Bugün sizler ile bu 1 yılı değerlendirmek istiyoruz. Ancak önce mevcut durumun fotoğrafını çekmek istiyorum.

Zafer Partisi, Türkiye’nin örtülü ve sessiz bir istila ile işgal edilmesine direnmektedir. Türkiye’de devlet Lübnanlaşmakta, coğrafya Filistinleşmektedir. Lübnan’da devlet mezhepler ve dinler arasında paylaştırılmıştır. Devletimiz ise AKP tarafından cemaat ve tarikatlar arasında pay edilmiştir. Devlet Lübnanlaştırılmaktadır. Ülkemiz Filistin’in Yahudiler tarafından satın alınması gibi yabancılar tarafından satın alınmaktadır. Kimse çok bir şey alınmadı demesin. İsrail kurulduğunda ancak yüzde 7’si Yahudilere aitti toprakların.

Özetle, Türk Milleti devletini yitirmiş durumdadır. Çünkü 20 yıldır. Türkiye’yi Türk zihniyeti değil, sözde siyasal ümmetçi özde Türk düşmanı bir zihniyet talan ve fethetmektedir. Son 20 yılda tarihin en  büyük soygunlarından birisi Türkiye’de  yaşanmıştır.

Zafer  Partisi 1 yıl içinde Türk siyasetinde en önemli belirleyicilerden birisi olmuştur. Zafer Partisi sadece kendi politikaları ile Türk halkını, seçmeni etkilememekle kalmamış iktidar ve muhalefetteki düzen partilerine de bilgisayar dili ile format atmıştır. Zafer Partisi 1 sene içinde düzen partilerinin bir çok politikasını sahte de olsa gözden geçirmeye zorlamıştır.

Zafer Partisi’nin Türk siyasetinde sağladığı en önemli değişiklikleri şu başlıklar altında  toplamak mümkündür:

1) Artık siyaset Cumhur ve  Millet ittifakı ekseninde iki parçalı değildir. Zafer Partisi Türk siyasetinin üçüncü kutbu olmuştur. Zafer Partisi’nin kurulması ile birlikte Türk siyasetinde sahte Millet İttifakı-Cumhur İttifakı sona ermiştir. Artık siyasetin ayrımı, ülkemizin örtülü işgalini engelleyecek olan Zafer Partisi ile diğer partiler, düzen partileri arasındadır.

2) Türk siyasetinin artık ana meselesi sabun köpüğü değerindeki günlük politik tartışmalar değil 13 milyon sığınmacı ve kaçak ile örtülü istila ve Zafer Partisi’nin örtülü istilayı Anadolu Kalesi ile sona erdirmesidir.

3) Zafer Partisi  6’lı masanın halkın taleplerinden kopuk cumhurbaşkanlığı tartışmalarına Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı aday göstererek son noktayı koymuştur.

4) Zafer Partisi çevreci politikaları yan malzeme olmaktan çıkarmış ve partinin ana eksenine oturtmuştur.  Erzincan/İliç’te kapatılan çevreyi tahrip eden altın madenini 3 kez giden Dr. Lütfü Şehsuvaroğlu’nun mücadelesi sonuç almıştır. Arkasından Kayseri/Develi’deki çevreyi ve işçileri zehirleyen altın madenini kapattırmıştır. Zafer Partisi, İkizdere’de Cengiz İnşaata karşı çıkmıştır. Zafer Partisi Milas ormanlarında Limak İnşaat’ın tahribatına karşı çıkmıştır. Zafer Partisi Bodrum’da Cennet Koyu’nda Cengiz inşaatın çevre tahribatına karşı çıkmıştır. Partimizin çevreci parti olduğu gerçeği yüksek sesle dile getirilmelidir.

5) Zafer Partisi köy okullarını açacağını duyurmuş, AK Parti köy okullarını açma çalışması başlatırken, İYİ Parti “Ben de ben  de” diye ortaya atılmıştır.

6) Zafer Partisi neoliberal ekonomide sürdürülebilir planlı kalkınma ekonomisine geçişi savunarak Türk siyasetine yeni bir soluk getirmiştir. 6’lı masanın bu adımımızı da takip ettiğini gördük.

Zafer Partisi, bütün engelleme ve görmemezlikten gelme çabalarını darmadağın ederek yükselmektedir. Zafer Partisi’nin hızla yükselişi toplumun taleplerini doğru okuması ve doğru iletişim stratejisi kurmasının sonucudur. Doğru iletişim stratejisi doğru stratejik hamleler ve doğru taktik adımlar ile güçlendirildi. Şimdi kısaca bunlar üzerinde durmak istiyorum.

Türk halkı 13 milyon sığınmacı ve kaçağın ezici  baskısı altında kalıyordu. Bunların ülkelerine geri dönmesini arzu ediyordu. Ancak geri döneceklerine inancını yitirmişti. Umutsuzluğun  öfkesini yaşıyordu. ZAFER PARTİSİ, TÜRK MİLLETİ’NİN SIĞINMACILARIN GERİ DÖNÜŞÜ KONUSUNDA UMUDU OLDU.

Zafer Partisi, Erdoğan iktidarının baskısı, saldırgan, nobran, ezen, hor gören, aşağılayan tavrı ve bunlara karşı ezik/silik davranan sarı muhalefetin güven vermeyen  tavrından dolayı iktidara öfkelenmeye dahi adeta cesaret  edemiyor,  iktidara öfkelenirse iktidarın intikam almasından korkuyordu. Böyle bir ortamda AK Parti, halkın öfkesini seçim öncesinde istediği noktaya kanalize edebiliyordu.

Oysa Zafer Partisi, iktidarın saldırgan tavrı karşısında dik durdu. Geri adım atmadı. İktidarı geri adım atmaya zorladı. İç İşleri Bakanlığı önünde  geri adım attılar. Hatay’da geri adım attılar. Kilis/Öncüpınar kapısında geri adım attılar. Afyonkarahisar’da  Diyanet İşleri Başkanlığı’nı telin ettirmeyiz dediler, geri adım attılar. Türk halkı, AK Parti karşında Zafer Partisi’nin  geri adım atmayan tavrından dolayı sarı muhalefete duymadığı güveni Zafer Partisine duymaya başladı.

Zafer Partisi’nin başarısının bir sırrı da iletişimde asimetrik  mücadele yöntemini kullanmasıdır. Siyasete belgeseller ve video dramlar ile girmesidir. YouTube kanallarını çok etkin kullanmasıdır. Twitterda genel başkan kullanımını değiştirerek yeni bir yaklaşım ile twitterda büyük bir başarı kazanılırken, toplam sosyal medya kullanımında Zafer Partisi Genel Başkanı ile AKP Genel Başkanı arasındaki fark çok azdır.

Özetle, Türkiye’de iki şey bir döviz ve bir de Zafer Partisi sürekli ve istikrarlı şekilde yükselmektedir.

Türk gençliği gelecek ümidini Zafer  Partisi’nde görmektedir. Z kuşağı diye  hitap etmeyi reddettiğimiz, “Ey Türk gençliği” diye hitap ettiğimiz  gençlerimiz büyük bir coşku ile Zafer  Partisi’nin etrafında toplanmışlardır. Gençliğin coşkusu anne ve babalara da bulaşmıştır.

Zafer Partisi, Türk gençliğinin partisi olma yolunda  büyük mesafe kaydetmiştir ancak daha alınacak çok yolumuz vardır. İlk kez oy kullanacak seçmenin yüzde 40’ı Zafer Partisi demektedir.

Zafer Partisi, Türkiye’nin Irak ve Suriye gibi bir iç savaşa sürüklenmesine karşı çıkmaktadır. Zafer Partisi, ülkesinin parçalanmasına karşı çıkan Türk Milleti’nin iradesini temsil etmektedir.

Zafer Partisi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen İstiklal Savaşı’nı ve kurulan Türkiye Cumhuriyetini 21. Yüzyıla kuruluş felsefesine dayanarak taşıma mücadelesini veren siyasal harekettir.

Siyasetin ayrımı ülkemizin sürüklenmeye çalışıldığı iç savaş tehdidini bertaraf edecek  Zafer Partisi ile sığınmacıları geri yollayamayacak, iç savaş tehdidini bertaraf edemeyecek düzen partiler arasındadır.

Haziran 2023 seçimleri bir referandum olacaktır. Bu referandumun sorusu “Türkiye, Türkiye olarak kalsın mı  yoksa göçmenistan mı olsun?” şeklindedir.  Türkiye, Türkiye kalsın diyenler “Zafer Partisi” kalmasın diyenler “Düzen partilerini seçecektir.

Sığınmacı adı altında ülkemizi adım adım işgal eden 13 milyon sığınmacı ve kaçağın geri yollanmasını isteyen seçmen Zafer Partisine oy verecektir. “Sığınmacılar/kaçaklar  kalsın” diyenler hangisine verirler ise versinler fark etmez.

Bugün 13 milyon sığınmacı ve kaçağın ülkelerine geri dönüşlerini sağlamak için uygulamaya sokacağımız Anadolu Kalesi Projesini Türk halkı ile paylaşacağız. Bu süreci nasıl şekillendireceğimizi Milli Güvenlik Araştırmalarından sorumlu Strateji doktoru ve emekli kurmay Albay Fikret Bayır şimdi size takdim edecek.

ANADOLU KALESİ PROJESİ SUNUMU İÇİN TIKLAYINIZ.