Dolar 40,7849
Euro 47,6303
Altın 4.387,78
BİST 10.854,45
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 35°C
Açık
Bursa
35°C
Açık
Per 34°C
Cum 33°C
Cts 32°C
Paz 31°C

Canlar gitti, ya yongası hayvanlar?

Canlar gitti, ya yongası hayvanlar?
11 Şubat 2023 20:16
A+
A-

Pazarcık-Elbistan merkezli 7,8 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin yaşandığı bölgede on binlerce can kaybı var. Yiten can sayısı kadar yıl geçse de bu büyük felaketin kendisi hakkında üretilen fikirler, hikâyeler hep yazıla ve anlatıla gidecektir. Elbette biz de felaketle ilgili duygu ve düşüncelerimizi açıklayacağız. Ancak kimsenin aklına gelmediği için hiç konuşulmayan, giden ve kalan canların da bir parçası olup geçimini sağladıkları hayvanlar konusunu gündeme getirmek, bir tarımcı olarak öncelikli görevimizdir.

Kırsal kesimde bu mevsimde bölgedeki hayvanlar merada otlanmayıp kapalı alanda yemlenmeye bağımlıdır. Neredeyse tümü deprem saatinde ahırlardaydı. Önemli bir kısmı enkazın altında kalıp telef oldu. Mal canın yongası olsa da böyle bir afette, insanların, hayvanlarından önce kendi canlarının derdine düşmesi son derece olağandır. Dolayısıyla birilerinin de hayvan sahibi depremzedeler adına hayvanlarla ilgilenmesi lazımdır.

Kurtulan hayvanların kışı atlatabilecekleri korunaklı barınak ile yem ihtiyacının olup olmadığı ve sağlıklarının durumu konusunun acilen ele alınması gerekmektedir. Çünkü yaban hayvanı başka, küçük veya büyükbaş gibi evcilleştirilerek geçim kaynağı haline getirilen, insanların iradesine bağlı bir şekilde tutulan ve canları sahiplerinin emanetinde olan hayvanlar başka.

Kamu kurumlarının bir öneminin kalmadığı koskoca ülkede, olağan işlerde olduğu gibi deprem ve benzeri afetlerde de (Ki bu deprem, etkisi itibariyle afet ötesi bir durum) salt bir kişinin talimatıyla harekete geçilmektedir ancak. Hal böyle olunca, hayvancılıktan sorumlu olsa da siyasi çürümüşlük içindeki Tarım Bakanlığının bu konuda bir çözüm üretmesi beklenemez. Zira hayvanların ne durumda olduğu ve ne yapılacağıyla ilgili bir tek sözü yok. Bunu da yine duyarlılıklarıyla sahada olan kişi ve kuruluşlar gibi, ülkenin yurtsever ziraat odaları, çiftçi kooperatifleri, akademik tarım örgütleri yapabilir.

Belki ‘samanı dahi ithal ettiğimize göre deprem bölgesinde barınaksız ve yemsiz kalan hayvanlara kim nasıl yardım edebilir’ diyeceksiniz: Yurttaşlarımızın yüzde sekseni açlık sınırının altındaki bir ücretle geçiniyor ama bakın buna rağmen bu afette inanılmaz bir dayanışma sergiledi ve bölgeye her türlü yardımı ulaştırabiliyor. Dolayısıyla inek, koyun, keçi, tavuk gibi bölgenin ekmek teknesi olan hayvanlarla ilgili de acilen harekete geçilmesi mümkün olabilecektir.

Bu konuda üç temel gereksinim bulunmaktadır: Çağrımız, hayatta kalan hayvanlar için barınak, yem ve veteriner hizmetlerinin çok acilen temin edilmesidir.

  • Önder Gümüş/11 Şubat 2023
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.