Anadolu16.com

Bursa Yıldırım’da yaşayan yurttaşlar, ‘kamulaştırma’ mağduru!

Bursa Yıldırım’da yaşayan yurttaşlar, ‘kamulaştırma’ mağduru!
22.06.2023
A+
A-

Yıldırım ilçesinde yaşayan yurttaşlar, ‘kamulaştırma’ uygulamasıyla mağdur!

Bursa Büyükşehir ve Yıldırım Belediyeleri’nin, ortak planladıkları “kamulaştırma” uygulaması kapsamında Değirmenönü ve Karapınar mahallelerinde yaşayan yurttaşları, arazileri karşılığında tek daire fiyatından daha düşük bedeller teklif edilerek mağdur edilmişti. Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Yıldırım Belediyesi iş birliğiyle yapılması planlanan “kamulaştırma” uygulaması aracılığıyla, Değirmenönü ve Karapınar mahallelerinde yaşayan yurttaşlara, 2021 yılından bu yana arazileri karşılığında tek daire fiyatından daha düşük bedeller teklif ediliyor. Mağduriyetlerine çözüm bulmak ve haklarını aramak için Karapınar Kentsel Dönüşüm Derneği’ni kuran yurttaşlar, arazileri karşılığında belediyeler tarafından ödenmek istenen düşük bedellere itiraz ediyor.

Mahallelerinin imar planının 8 kere değiştiğini ve mağduriyetlerine ilişkin toplam 17 kez mahkemeye başvurduklarını ifade eden Kentsel Dönüşüm Derneği Başkanı Harun Alma, yaşadıkları süreci şu şekilde aktardı: “Son üç imar değişikliğinden sonra vatandaşlar mağdur olmaya başladı. Daire başına 150-200 bin lira vermek istiyorlar. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ile görüştük. ‘Kentsel dönüşüme karşı değiliz, mağduriyetimizi giderin’ dedik ama Nuh diyor peygamber demiyor. Bize ‘Neden zamanında kaçak ev yaptınız?’ diye soruyorlar, mahallede kendi yaptıkları sağlık ocağı bile kaçak. Mahalleden geçeceğini söyledikleri yolun güzergahı bu bölgede değildi ama planı değiştirdikleri için güzergahı da değiştirdiler. Belediye bize, ‘İmar barışından faydalanırken kime sordunuz, neden ödediniz?’ diye soruyor. Evlerimizi yıktırmayacağız. Ölümse ölüm, bizleri sokağa atmalarının bizi öldürmelerinden zaten farkı yok. Vatandaşın değil müteahhidin yanında oluyorlar. Burada mücadelenin fitilini ateşledik, vatandaşlar olarak rantın önüne geçeceğiz. Mahkemelerimiz devam ettiği halde İcra Müdürlüğü’nden evi boşaltmaya geldiler. Biz tepki gösterince geri döndüler. Bir hafta içinde evleri nasıl boşaltalım, kaplumbağa değiliz ki sırtımızda taşıyalım.” dedi.

Değirmenönü ve Karapınar Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Derneği vekili Av. Sadık Saner Demir’de bir açıklama yaptı.

Av. Sadık Demir şunları söyledi:

“Değirmenönü ve Karapınar Mahalleleri Kentsel Dönüşüm Derneği üyelerinin yaşadığı mağduriyeti kısaca arz etmek istiyoruz. Derneğimiz Bursa ili Yıldırım ilçesinde kurulu olup 83 üyeden oluşmaktadır. Karapınar ve Değirmenönü mahallelerinde oturan dernek üyelerimiz, son 2-3 yıldır kentsel dönüşüm yapılacağı ve bu bölgede oturanların yeni ev sahibi olacağı bilgisi üzerine çok sevinmiş, bu esnada boş olan arsalarda yapılan yeni yüksek katlı yeni teknolojilerle yapılan inşaatlar da kentsel dönüşüm olma inancını yükseltmiştir.

Yıldırım Belediyesi ve Bursa Büyükşehir Belediyesinin mahallelere asmış olduğu 1.Etap 2.Etap Kentsel Dönüşüm lafları da insanları oldukça heyecanlandırmıştır. Ancak bu kadar yapılan inşaatlarla sonuç kentsel dönüşüm olmamıştır. Bölgede İmar Kanunu 18.Madde uygulamalarıyla mevcut evleri küçük m2 olması nedeniyle hepsini mümkün olduğunca mevcut yerlerinde bir araya toplayıp, kentsel dönüşüm destekleri sunarak insanların yeniden ev yapabilmelerine müsaade edilmesi gerekirken tam tersine işlem yapılmıştır. Bununla ilgili bölge halkı defalarca belediyeye gitmiş, bizim hisselerimizi bir araya toplayın kentsel dönüşüme girmek istiyoruz demişler ancak sonuç alamamışlardır. Oysa belediye İmar Kanunu 18.Madde uygulamasıyla vatandaşların 100m2, 200m2 olan tapularını 3-4 ‘e bölmüş, birbirine uzak parsellere dağıtmıştır. Bununla da yetinmemiş, 30m 40m lik yolların planlaması yıllar evvel yapılmışken, bunların hatlarını 3-4 m sağa sola

çekmek suretiyle uygulamayla değiştirerek mahallelinin oturduğu evlerin üzerinden geçirmiştir.

Hal böyle olunca mahallede, bu yolun geçmiş olduğu yerlerde Bursa Büyükşehir Belediyesi enkaz kamulaştırması davaları açtı, davaların çoğunu da kazandı, mağdur olan insanlar bizim derneğimiz çatısı altında toplandılar. Yıllar evvel mera – hazine arazisi olan bu bölgede, asıl mülkiyetin yaklaşık %70’i hazineye aittir. Yani dernek üyelerimize dokunmadan yolların bir çoğunu planlamanın bir çoğunu hazine arazileri üzerinde tahsis edilebilecekken özellikle dernek üyelerimizin binalarına isabet ettirilmiş, inanılmaz mağduriyetler yaşanmıştır. Yılar evvel dernek üyeleri zaten evlerinden yollara bedelsiz terk vermişlerdir. Öyle olduğu halde belediye ikinci defa arsalardan %45 DOP ve KOP kesintileri yapmıştır. DOP ve KOP iki defa alınamaz, ayrıca o bölgede DOP ve KOP alınması için hazinenin veya belediyenin fazladan alanı olmaması gerekmektedir. Ama belediye bunu unutmuş, orada hazine veya belediye hissesi var mı yok mu bakmamış, herkesten haksız olarak %45 dop ve kop kesintisi yapmıştır. Belediye böyle DOP ve KOP’tan çıkarmış olduğu yerleri de direkt olan 3.kişilere satarak haksız gelir elde etmektedir.

Dernek üyeleri asaleten veya dernek olarak şu ana kadar belediyeye 19 tane usulsüz işleme karşı idare mahkemelerinde dava açtılar. Belediye tarafından yapılan enkaz kamulaştırmalarında verilen paralar o kadar cüzidir ki o parayla bir ev bile alınamamaktadır. Vatandaş yıllarca kendi tapulu evinde kira vermeden otururken, sırf belediyenin yapmış olduğu bir iş yüzünden çok ciddi kira yükleriyle karşı karşıya kalacaktır. Amaç vatandaşımızın kaliteli huzurlu yaşamasıysa, devlet örgütlenmeleri ve belediyeler bu iş için görev yapmaktaysalar, burada kanunu dolanarak vatandaşın o bölgeden çıkarmak veya tahliye etmek için bir araç gibi kullanıp, bu mağduriyetlerin yaşatılmaması gerekmektedir. Dernek üyelerine enkaz kamulaştırması parasını al evini yıkacağım demek, hukuka aykırı anayasal bir hak olan barınma hakkının kişinin elinden haraç mezat alınması demektir. Derneğimiz çok defa açıklamalarında kentsel dönüşüm istediklerini ancak kendilerinin bölgeden kovulmaya çalıştığını belirtmiştir.

Her ne kadar karşı davalarımız açılmış olsa da, belediye bu davaların sonuçlanmasını beklemeden tahliye kağıtlarını icra dairelerine teslim etmiş, dernek üyelerinin bir çoğunun evinden tahliyesini talep etmiştir. İdare mahkemelerinde süreçler yavaş işlemektedir. Enkaz kamulaştırmasını yapan belediye binaları yıktıktan sonra bunun geri dönüşü mümkün değildir. Onun için bizim davalarımız bitene kadar bir an evvel oradaki halkımızı görevliler gelerek yıkımları gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Sizlerden ricamız, derneğimize bir ses olmanızdır. Derneğimiz üyeleri o bölgede kentsel dönüşüme karşı değildir. Bu iki bölgede planlanan imalat yaklaşık 8500 konut civarında olup, dernek üyesi konuştuğumuz hane sayısı yaklaşık 83 haneden 250 daire gibidir. Böyle büyük bir dönüşümde 250 daireyi devlet bedava dahi konut üretilip verilebilecekken, belediye çok yüksek ücretlerle resmen vatandaştan kar ederek yer satmaya da çalışmaktadır. Bölgede yeniden plan çalışması yapılarak dernek üyelerinin mümkün mertebe binalarının yıkılmasını gerektirmeyecek bir çalışma yapılmasını, yok hiç mümkün değilse o takdirde arsa m2 lerinde dop ve kop kesintisi olmadan tüm mahallelinin büyük bir konut adası oluşturularak orada toplanmasını, kentsel dönüşüm desteklerinin tarafımıza sunulmasını istiyoruz.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.