Anadolu16.com

TBMM Tarım Komisyonu’ndan zincir marketlere uyarı

TBMM Tarım Komisyonu’ndan zincir marketlere uyarı
17.02.2022
A+
A-

TBMM Tarım ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç, zincir marketlere yönelik, “TBMM’den onları uyarıyorum, lütfen haklı kazançların peşine düşün. Vatandaşın cebinden bir lira yerine, 5 lira almaya çalışmayın.” dedi.

TBMM Tarım ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç,  AA muhabirine yaptığı açıklamada, gıda fiyatlarında yüzde 7 KDV indiriminin yapıldığını anımsattı.

Devletin gelirinden fedakarlık ederek bu kararı aldığına dikkati çeken Kılıç, perakende zincirini elinde bulunduran kesimlerden de fedakarlık beklediklerini vurguladı.

“Perakende sektöründen yüzde 7 oranında bir indirim beklentimiz var”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, perakendeciliği domine eden sektör temsilcileriyle bir araya geldiğini ve KDV indirimi kararını paylaştığını aktaran Kılıç, “Devletimiz sektör temsilcilerine üretici ve tüketicileri korumak için bir katkı sunmak istediğini ve onların da imkanları ölçüsünde bu sıkıntılı ortamda üzerlerine düşen görevi yapmasını istedi. Onlar da bu görüşmelerde en az devletin yaptığı katkı kadar destek olacaklarını kabul ettiler. Devlet tüketicisini korumak için yüzde 7 oranında kendi gelirinden vazgeçti ama bizim de perakende sektöründen yüzde 7 oranında bir indirim beklentimiz var. Eğer onlar, yüzde 7 oranında bir indirime giderse gıda ürünlerinde yüzde 14’e varan bir indirimin olacaktır. Özel sektörün yapacağı indirim zorunlu değil ama bizim böyle bir beklentimiz var.” diye konuştu.

AK Parti Kars Milletvekili Yunus Kılıç

Zincir marketlerin, devletin yaptığı yüzde 7 oranındaki KDV indirimini raflardaki fiyatlara yansıtmasının zorunlu olduğuna işaret eden Kılıç, devletin ilgili birimlerine bağlı bütün ekiplerin sahada olduğunu, indirimin hayata geçirilmemesi durumunda ciddi müeyyidelerin olacağını kaydetti.

“Market zincirlerinin tutumlarıyla ilgili önemli endişelerim var”

Kılıç, zincir marketlerin perakende sektörü sisteminin bir parçası olduğunu, ürünlerin tüketiciye ulaşması sürecinde bu marketlerin önemli bir durak olduğunu belirtti.

Bu sistemi çok iyi bilen bir siyasetçi olduğuna işaret eden Kılıç, kendisinin market zincirlerinin tutumları konusunda baştan beri kaygılarının olduğunu dile getirdi.

Yaptığı açıklamaların, market zincirleri sahiplerini rahatsız ettiğini, sektör temsilcilerinin bu rahatsızlıklarını bazen kendisine aktardıklarını belirten Kılıç, “Mağaza sayısı binleri aşan marketler var. Bunlar; köylere, mezralara, mahallelere yayılmış durumda. Bazen milli güvenlik sorunu haline geldiği dahi tartışılıyor. Bunlar, kötü niyetli olması durumunda milli güvenlik sorunu haline gelir. Ancak marketler; faaliyetlerini ticari ahlakımıza, geleneklerimize, inancımıza, şefkat ve merhamet içerisinde ahilik geleneğine uygun bir ticaret anlayışıyla sürdürürlerse sisteme faydaları olur ve vatandaşlarımıza gıda ulaşımını kolaylaştırabilirler. Ama son zamanlarda böyle davranmadıklarını ispat ediyor ve cezalandırıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Zaman zaman suiistimaller yaptığını görüyoruz”

Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere devlet yetkililerinin, zincir marketlere yönelik, “Yapmayın, etmeyin devletten güçlü değilsiniz, devlet gerektiği zaman bunu ağır bir şekilde cezalandırır. Devletin, üreticisini de tüketicisini de koruma gücü vardır, bizi sürekli test etmeyin” şeklinde uyarılar yaptığını hatırlattı.

Bu uyarıların dikkate alınmadığı durumlarda hukuki olarak gereğinin yapıldığının altını çizen Kılıç, “Şimdi akıllarını başlarına almalarını istiyoruz. Bu ülkenin geleceği için en az bizim kadar sorumluluk duyan ve ülkeye katkı yapan insanlar olarak onları sahada görmek istiyoruz. Biz zenginimizi şefkatli ve merhametli görmek istiyoruz. Sıkıştığı zaman insanımız aleyhine birtakım tavır ve davranışları içerisine giren zengin görmek istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kılıç, ticarete, serbest piyasaya karşı olmadıklarını, serbest piyasayı genişletmek istediklerini ama kötü niyete de asla fırsat vermeyeceklerini belirtti.

“1 liradan aldıklarını, market zincirlerine 15 liradan fatura kesiyorlar”

Devletin en önemli görevinin vatandaşını korumak olduğuna işaret eden Kılıç, şöyle konuştu:

“Market zincirlerinin, zaman zaman kötü niyetli bir şekilde suiistimaller yaptığını görüyoruz. Organizasyonlar yaparak fiyatları birlikte belirlediklerini biliyoruz. Ama daha da kötüsü; bunlar o kadar sistematik çalışıyor ki sahada bunlar adına üreticiden direkt ürünü toplayan alıcılar var. Aslında firma çalışanı ama sahada aracı sanılan bu alıcılar, mesela 1 liraya aldıkları kabak için market zincirlerine 15 liradan fatura kesiyor. Devletin memuru, denetlemeye gittiğinde market zinciri, ‘ben zaten 15 liraya aldım, şu kadar da masrafım oldu, raf giderlerim var, 20 liraya satıyorum’ diyor. O zaman buna diyecek bir şeyiniz kalmıyor. Bunları yapan marketlerin kendileri. Bu zincir marketler, yapmış oldukları organizasyonlarla asıl buralarda vurgunu yapıyor. Bunların önüne geçmemiz lazım. Önüne geçmediğimiz zaman tarlada meşakkatle çalışan üreticilerin hakkını sürekli gasbedeceklerdir. 1 liraya aldıklarını bize 20 liraya satmaya, tüketiciyi de üreticiyi de mahvetmeye devam edecekler. TBMM’den onları uyarıyorum, lütfen haklı kazançların peşine düşün. Vatandaşın cebinden bir lira yerine, 5 lira almaya çalışmayın.”

Vatandaşların, tüketicilerin market zincirlerinin kitlesi olduğuna dikkati çeken Kılıç, “Bunlar gidip Yunanistan, ABD’den ürün alıp getirecek değil. Tüketiciler ayakta kalsın, daha çok tüketsin ki siz de kazanın. Pandemi şartları içerisinde ve iş adamlarımızın devletimize daha büyük katkı vermesini beklediğimiz bu süreçte, devletin bir vatandaşı gibi hareket etmelerini istirham ediyoruz.” diye konuştu.

“Hal yasası üzerinde çalışmalarımız devam ediyor”

Bu soruna karşı çözüm önerileri geliştirmek için hal yasasının da aralarında olduğu çalışmalar yapıldığını dile getiren Kılıç, Türkiye’de hallere girmesi gereken ürün miktarının 70 milyon tona ulaştığını ancak bunun yüzde 30’unun bile hallere girmediğini kaydetti.

Kılıç, hangi ürünün nereden, kimden ve ne kadara alındığının bilinmediği bir sistemde bazı sıkıntıların yaşandığını, hal yasasının çıkmasıyla sorunun önemli oranda çözüleceğini belirtti.

Perakende sistemini elinde tutan büyük sermaye sahiplerinin devlete destek olması gerektiğine işaret eden Kılıç, şöyle konuştu:

“Onların desteğiyle bunu çözebiliriz ama onlar bu desteklerden imtina ediyor, geri adım atıyorlar. Bizim çağrılarımızı bazen ciddiye almıyor, bazen de duyarsız davranıyorlar. Bu tavırlar iyi niyetli değil. Devlet güçlüdür, lazım olduğu zaman enstrümanlarını sahaya koyar, bunları cezalandırır ve bertaraf eder.

Mesela devlet sahaya müdahale etmek için regülasyon kurumları kurabilir. Ama devlet tacir olmak istemez. Çünkü devletin özel sektörle rekabet etmesi, aynı hızla karar alması zor. Devlet, bunu istemez ancak mecbur kaldığı zamanlarda vatandaşı korumak adına birtakım sıkıntıları, zararları göze alarak sahaya girer, bu istediğimiz bir şey değil. Sahanın kendi içerisinde denetim yapmasını arzuluyoruz.”

“Gübre fiyatları halen pahalı, bunun farkındayız”

Önümüzdeki hasat döneminde gübre atılmamasına yönelik olarak tarım ürünlerinde rekolte düşüklüğü olacağına yönelik tartışmalara da değinen Kılıç, “Şunu kabul etmemiz lazım. Ne yazık ki topraklarımız kimyasala muhtaç durumda. Bu yeni ortaya çıkmış bir durum değil. 1960’lı yıllardan beri topraklarımız kimyasalla buluştu ve buna alıştırıldı.” ifadelerini kullandı.

Kılıç, lazım olduğu zamanda ve lazım olduğu kadar gübre atılmaması durumunda rekolte düşüklüğünün olabileceğini söyledi.

Geçen yıl kuraklığa ve yağışların zamanında yağmamasına bağlı olarak yaklaşık 5 milyon ton hububat kaybının olduğuna işaret eden Kılıç, sebze ve meyvede de aynı şekilde kayıplar olduğunu, bu kayıpların Türkiye’deki üretimin neredeyse 6’da birine denk geldiğini kaydetti.

Bu yıl neredeyse Türkiye’nin her tarafına kar yağdığını, böyle gitmesi durumunda kuraklığa bağlı olarak bir rekolte kaybı beklemediklerini dile getiren Kılıç, “Bu yıl lazım olan gübreyi zamanında atamamaktan kaynaklı bir rekolte kaybı konuşuluyor ama hala toparlayabiliriz bunu. Güzlük gübreleri atsaydık iyi olurdu ama yeşertme gübresi dediğimiz gübreyi ilkbaharda toprağa verebilirsek çok ciddi kayıplar olmadan telafi edebiliriz. Gübre fiyatları halen pahalı, bunun farkındayız ama ilkbaharda biz fiyatları biraz aşağı indirip, gübreyi vatandaşımızla buluşturabilirsek bu rekolte kaybının önüne geçebiliriz. Bu amaçla gübre fiyatlarında şimdilik yüzde 30 civarında bir indirimi Cumhurbaşkanı’mız açıkladılar. Bunun yeni indirimler için de bir kaynak teşkil edeceğini umuyor ve düşünüyoruz. İnşallah gübreye bağlı bir rekolte kaybı yaşamayacağız.” değerlendirmesinde bulundu.

(AA)

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.