Sedat Peker eliyle, Ağar ve Soylu tasfiye edilecek

Sedat Peker, 4’cü videosunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile adeta dalga geçip önemli iddialarda bulundu.

Youtube kanalında; Sedat Peker, açıklamalarıyla son dönemin en büyük izlenme rekorunu kırdı.

Millet olarak seyretmeyi çok severiz, devlet – siyasetçi – mafya ilişkilerinin hangi boyutlara ulaştığını iştahla seyrederken bahse konu devletin Türk devleti olduğunu hatırlatmak isterim.

Gelelim Sedat Peker’in videolarına, Peker’in her videosunda masasında aynı yazarın farklı kitapları olduğunu görüyorsunuz. Peker bu kitapları sizce Türkiye’den ayrılırken yanında mı götürdü? Kendisinin ifadesiyle apar topar ülkeden ülkeye geçmek zorunda kalmış.

Bu karışıklıkta kitapların unutulmamasını nasıl değerlendirmek lazım?

Videolarda Peker’in düzgün bir Türkçe ile derdini anlatması ve konuyu uzattıktan sonra esprili bir dile geçmesi, ses tonunun ayarı sizce tesadüf olabilir mi?

Peker’in gündeme getirdiği iddialarda iki ismin dışında bir üçüncü isim yok hedefinde. Sadece Mehmet Kemal Ağar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu var.

Peker’in hedefindeki Ağar ve Soylu, gerçekte kimin hedefinde dersiniz?

Tabiî ki iktidarın…

Süleyman Soylu, DYP ve AK Parti’de taban tarafından kabul edilen bir siyasetçi olmamasına rağmen son dönemde Erdoğan tarafından önemli görevlere getirildi. Fakat kısa zaman içinde eski Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak ile girdiği mücadelede elindeki yetkileri kullanarak bilgi sızdırma iddialarıyla başarı elde etmiş gözükse de Erdoğan’ın hedefindeki bir numaralı isim oldu.

Daha önce bu sütunlarda yeni bakanlar kurulu listesinin İçişleri Bakanı Soylu yüzünden yapılmadığını yazmıştık.

MHP lideri Bahçeli, Soylu’ya sahip çıkmış; görevde kalmasını olmuyorsa Cumhurbaşkanı yardımcılığı görevine getirilmesini istediği basına yansımıştı. O günün şartlarında Soylu görevde kalmıştı. Ankara kulislerinde Erdoğan’ın tercihinin Berat Albayrak’tan yana olduğu ve Soylu ile yollarını ayırmak istediği şu an dahi ağırlıklı olarak konuşulan konular arasında.

Erdoğan ve Albayrak’ın Soylu konusunda imdadına Sedat Peker yetişmiş oldu. Peker’in açıklamalarından sonra Soylu’nun görevde kalması oldukça zor. Erdoğan, “Tepkileri önlememiz lazım, gereğini yap” diyecektir. Böylelikle Berat Albayrak’a da kumpas kurulduğu iddiası gündeme gelecek ve muhtemelen Albayrak tekrardan hükümete dâhil edilecektir.

Mehmet Ağar meselesine gelince; tartışmalara konu olan Bodrum Yalıkavak’taki marina sorunu Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’e kadar gidiyor.

Mehmet Ağar gibi bürokratlar her iktidarın işine yarayan figürlerdir ama fazla göz önünde bulunmaları ciddi sıkıntı yaratır. Ağar’a suçlarla mücadele konusunda kimseye verilmeyen yetkiler verildi. Doğrusunu söylemek gerekirse herkes böylesi görevleri kabul etmez ve Ağar namlunun ucunda yaşamayı göze alarak hem siyasette, hem de sivil hayatında gündemde kalmayı başardı. Fakat siyaset kurumundaki dengeler Mehmet Ağar gibi isimleri kaldıracak güce sahip değildir.

Mehmet Ağar, AK Parti’ye ciddi destek verdi ve oğlu Tolga Ağar şu an Elazığ milletvekili. Ağar’ın Süleyman Soylu’ya yakınlığı herkes tarafından biliniyor ve Soylu’nun Erdoğan sonrası AK Parti’ye yönelik çalışmalarında Ağar’ın akıl hocası olduğunu düşünüyorum ama diğer tarafta Berat Albayrak gibi güçlü rakipleri var. Erdoğan bana göre tercihini damadı Berat Albayrak’tan yana kullandı, yani ailesini tercih etmiş oldu.

AK Parti kongrelerinde Erdoğan’ın enerji politikaları konusunda Berat Albayrak’ı savunduğunu hatırlatmış olalım.

Tüm bu gelişmeleri alt alta getirdiğimizde aslında Sedat Peker açıklamaları üst aklın projesinden başka bir şey değil. Göreceksiniz Peker, videolarını Soylu’nun istifasından sonra bitirecektir.

Peki; sonrasında ne olabilir? Tabii ki Cumhur İttifakı…

Eğer pelikancıların temiz eller algısı tutarsa; Erdoğan, şahsi oy potansiyeli ile cumhurbaşkanlığının en büyük adayıdır, muhalefetin dereyi görmeden paçaları sıvamasından dolayı. Tabi Erdoğan’ın adaylık meselesi tartışılıyor hukuk zemininde ama ben tekrardan aday olacağına inananlardanım; geçmişte adaylık konusunda yaşananlara bakınca…