CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları Eskişehir’de

CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları Eskişehir’de bir araya geldi.

CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları, Eskişehir’de buluştu. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, toplantının açılış konuşmasında; “Enerjimizi temel şehircilik görevlerimize harcamamız gerekirken; hükümet tarafından yürütülen yanlış politikalar nedeniyle farklı alanlara yoğunlaşmak zorunda kalıyoruz’ dedi

CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in ev sahipliğinde Eskişehir’de bir araya geldi.

Toplantıya; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş katıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yurt dışı programı, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise rahatsızlığı dolayısıyla programa katılamadı.

Toplantının açılış konuşmasını Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen yaptı. Büyükerşen, şunları söyledi:

“ÜLKENİN GELİŞİM DİNAMİKLERİNİN EN YÜKSEK OLDUĞU İLLERİZ”

“Güzel ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik çöküntünün, milyonlarca insanımızı maddi, manevi, sosyolojik ve psikolojik olarak derinden etkilediği her geçen gün hayat mücadelesinin zorlaştığı bugünlerde artan daha da artan sorumluluklarımızın bilinci ile Eskişehir’de Başkanlar Buluşmamızı gerçekleştiriyoruz.

Türkiye nüfusunun yarısından fazlasına hizmet götüren 11 CHP Büyükşehir Belediyeleri olarak, ülke kaynaklarının büyük kısmını kapsayan şehirleri yönetiyoruz. Sanayi, ticaret, tarım, turizm gibi; ülkenin gelişim dinamiklerinin en yüksek olduğu illeriz.

“HÜKÜMET TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN YANLIŞ POLİTİKALAR NEDENİYLE FARKLI ALANLARA YOĞUNLAŞMAK ZORUNDA KALIYORUZ”

Son zamanlarda enerjimizi; şehirlerimizde alt ve üst yapı başta olmak üzere ulaşım, temizlik, imar çalışmaları, kültür-sanat faaliyetleri gibi temel şehircilik görevlerimize harcamamız gerekirken; hükümet tarafından yürütülen yanlış politikalar nedeniyle farklı alanlara yoğunlaşmak zorunda kalıyoruz.

“BU ÇALIŞMALARI YAPMAK, BOYNUMUZUN BORCUDUR”

Ekonomik çöküş nedeniyle sosyal yardımlara ağırlık veriyor, ayakta duramayacak durumda olan çiftçimize kırsal kalkınma projelerimiz ile umut oluyoruz. Can çekişen eğitim sistemimizin boşluklarını açtığımız ücretsiz kurslarla doldurmaya çalışıyoruz. Kadına yönelik şiddeti sonlandırmak için çalışmalar gerçekleştiriyor ve toplumun her kademesinde kadını daha da güçlendirmek için istihdam yaratıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu topraklara, bizleri seçen yurttaşlarımıza ve en önemlisi ülkemizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal’e karşı bu çalışmaları yapmak boynumuzun borcudur.

“YANDAŞLARININ İSTEĞİNE GÖRE KARARLAR VERİYORLAR”

Değinmek istediğim diğer bir konu da şehirlerimizin kontrolsüz bir biçimde büyümeleri. Bizlerin onaylamadığı şehircilik projeleri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda yapılıp, bizim meclislerimizden geçen projeler bozulabilmektedir. Örneğin; hayatında Eskişehir’i veya Hatay’ı ya da Tekirdağ’ı bir kere bile görmemiş olanlar oturup bilmedikleri, görmedikleri, yaşamadıkları şehirler için Ankara’da imar planları üzerinde bireylerin ya da yandaşlarının istediğine göre kararlar veriyorlar.

Yine vermek istediğim bir örnek, TOKİ projeleridir. TOKİ, hazırladığı tek tip projeleri, Hazine arazileri olan tüm şehirlere uygulayarak; birbirinin aynı, ikiz şehirler yaratıyor. Şehirleri tek tipleştiriyorlar. Ormanlar yok edilip, beton ormanları yaratılıyor. Yağmur gibi yağan maden arama ruhsatları ile tarım alanlarımız konut ve sanayi alanlarına çevriliyor. Su kaynaklarımız hızla tükeniyor. Havamız kirleniyor, topraklarımız kirleniyor. Sanayileşmeye hiçbir şekilde karşı olmamakla beraber, yeşil sanayileşmeden yana tavır alınması gerektiğini, bunun da üzerinde önemle durulması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum.

CHP’Lİ BELEDİYELER TARAFINDAN YÖNETİLEN KIYI ŞEHİRLERİNDE BÜYÜK GÖÇMEN KİTLELERİ BARINIYOR.

Diğer önemli bir konu da düzensiz ve kontrolsüz göç akının hala devam ediyor olmasıdır. Özellikle CHP’li belediyeler tarafından yönetilen kıyı şehirlerinde büyük göçmen kitleleri barınıyor. Resmi kayıtlarda göre Eskişehir’de 20 bin civarında olduğu belirtiliyor. Ancak Mersin’de bu sayının 450 bin olduğunu, Hatay’da çok daha vahim sayılar olduğunu biliyoruz. İstanbul’u, İzmir’i tahmin bile edemiyorum. Göçü, bir insanlık dramı olarak görmekle birlikte, kontrolsüz ve aşırı her şey gibi bu durumun da şehirlerimizi güç duruma sokacağını, geleceğimiz için büyük tehlike arz ettiğini düşünüyorum.

Bugüne gelecek olursak diğer toplantılarda olduğu gibi bugünkü toplantımızda da çok önemli konu başlıklarında, alanında uzman kişilerden, önemli kazanımlar elde edeceğiz. Şüphesiz ülkemizin en büyük problemlerinin başında ekonomik krizin yarattığı yoksulluk geliyor. Yoksulluğun insanlarımız üzerindeki ağır yükünü azaltmak için neler yapıyoruz? Bunları yaparken neleri atlıyoruz ve kendimizi bu alanda nasıl geliştirebiliriz? Bunları konuşacağız. Bu karanlık günleri atlatabilmek için en büyük motivasyonumuz ise şüphesiz her şeye rağmen yüzlerinden tebessüm eksik olmayan çocuklarımız. Aydınlık yarınlara olan inancımızı arttıran bu ülkenin güzel evlatları için neleri doğru, neleri yanlış yapıyoruz? Bunları da toplantımızda konuşacağız.

(Yeniçağ)