Bu çığlık cehennemden beter; Elmalı Davası

Bazı gerçekler vardır ki, vuku bulduğunda kıyamet zamanındaki sur’a benzer; herkes sağır olur, görmez olur. İşte Antalya Elmalı’da meydana gelen olay da böyle bir şey.

2020 Haziran ayında Antalya’da bir babaannenin 6 ve 9 yaşlarındaki iki torununun cinsel istismara maruz kaldığı iddiasıyla savcılığa şikâyette bulunulmuş, akabinde infial yaratacak bir gerçek ortaya çıkmıştı.

Üvey babaları tarafından cinsel istismara uğradıkları ortaya çıkan 6 ve 9 yaşındaki çocukların mahkemede olayı resim çizerek anlatmaları şahsen benim yüreğimi dağladı.

Antalya’da görülen dava sosyal medyanın da bir numaralı gündemiydi ama bu vakalar maalesef ülkemizde sıklıkla yaşanıyor ve çocuklarımızı bu sapıklardan koruyamıyoruz.

Geçtiğimiz gün son duruşmada tutuklu bulunan çocukların öz annesi ve üvey babası, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar.

Dava öğlesine iğrençliklerle dolu ki sadece üvey babanın cinsel istismarı yok, bir de 13 yaşındaki öz dayının istismarı var kız yeğenine. Boşanan ailenin çocukları ayırması, sonradan tekrar bir araya getirmesiyle üvey baba önce kız çocuğuna, sonra erkek çocuğa cinsel istismarda bulunurken anne ise fiziki istismarda bulunarak işkence diyebileceğimiz davranışlarda bulunuyor. Çocuklar babaannelerinin yanına gitmek zorunda kaldıklarında olay ortaya çıkıyor.

6 ve 9 yaşındaki kardeşler ilk ifadelerinde anne ve babalarının ayrıldığını, anneleri Merve A.’nın Rahmi A. ile evlendiğini fakat F., A., M. ve M. adlı erkeklerle de ilişkisi olduğunu söylediler. Üvey babası Rahmi A. ile isimleri F., A. ve M. olan kişilerin kendilerine istismarda bulunduğunu anlattılar. 6 yaşındaki kız çocuğu ise başından geçen olaylarla ilgili annesi Merve A., üvey babası Rahmi A. ve dayısı S.’den şikayetçi olduğunu ve ağabeyiyle kendisine çok acı çektirdiklerini,  anneanne F.G. ile dayısı S. C.G.’nin de kendisine şiddet uyguladığını anlattı. Savcıya ifade veren ağabey İ.E.G. ise anneannesinin Finike’deki evinde kaldığı 7-8 aylık süreçte oklava ve şarj kablolarıyla şiddete maruz bırakıldığını üvey baba Rahmi A., M. ve dayısı S.’nin kendisinin özel bölgelerine dokunduğunu söyledi. Küçük kız ve ağabeyi istismarı deftere yaptıkları çizimlerle de anlatmışlar.

Ayrıca çocukların ifadelerinin ses kayıtları da internete düştü, bir baba olarak dinleyemedim.

Sonuç mu?

Soruşturma kapsamında anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A. tutuklandı, diğer 2 şüpheli serbest bırakıldı. Davanın üçüncü duruşmasında sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Merve A. ve Rahmi A. adli kontrolle serbest bırakıldı.

Kendi çocuklarına nitelikli istismarda bulunan bu insan kılıklı canavarların serbest bırakılması ne kadar doğru. Dışarıda bu kişiler başka çocuklara da zarar verirse ne olacak?

Yeni yargı paketinde ise istismarcı sapıkları rahatlatacak bir kanun geliyor. “Çocukların beyanı değil somut deliller esas alınacaktır.” Somut delil ne olabilir; tabii ki şahit olması gerekiyor ama çocuklara cinsel istismar aleni yapılan bir suç değil ki.

Ahlaksızlığı çizgi çizerek anlatmak zorunda kalan çocuklar bizim çocuklarımız. Çizdikleri, maruz kaldıkları iğrençliklerdi belki ama toplumunda halini çizdiler aslında.

Çocuklara cinsel istismar vakalarının son zamanlarda ne kadar fazla meydana geldiğini görüyoruz. Bunlar sadece medyaya yansıyanlar… Daha medyaya düşmeden erişim engeline takılan vakalar veya hiç gün yüzüne çıkamayan ama her gün cinsel istismara maruz kalan ne kadar çocuğumuz var bilmiyoruz.

Belki bir gün toplum olarak bu yönümüzle yüzleşiriz ve çocuklarımızı gerçekten korumaya başlarız.